MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
sigh
A Southern Sudanese boy drinks water from the Aquem river, north of Bahr er Gazal. by Georgina Cranston
Hayatta … bilemezsiniz
Hayatta sevdiklerimiz mutlu olsun diye uğraşırken ağzımıza sıçıldı…
ne önemi vardı onlar için, ne kıymeti…hep yanlış yapan yapan, hep kötü olandık…
İnanmakla başlar yanlış yapmak…güvenmekle devam eder…üzülmekle de biter… miş
En büyük üzüntü de nedir biliyor musunuz? Siz gözünüzün nurundan, dişiniz tırnağınızdan, aklınızın yettiğinden bişeyler yapar, uğraşırsınız ve hepsi onlar için ya olağandır yada HİÇTİR…
Siz boşluğa yine boş boş bakıp dalarken, gözlerinizin dolmasi bu kıymet bilmezlik midir yoksa iflah olmaz sevginiz midir bilemezsiniz…
#DontForgetSrebrenica
Neden Srebrenica yı unutmamalıyız…tıkla
….
Savaştan önce nüfüsu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti. Artık Srebrenitsa ‘açlık’ ve ‘hastalıklar’ ile mücadele eden bir ‘toplama kampı’na dönüşmüştü.Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.[7]
Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa’ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru , sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. BM yalnızca iki F16’yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi.[8]
Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna’daki BM Barış Gücü komutanı Fransız generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti. [9]
Daha sonra orataya çıkan bir video kasedinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti.Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı’ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.[10]
….
Katliamın baş sorumlusu Ratko Mladic ve UN Birleşmiş Milletler gücünün Hollandalı Komutanı (Thom Karremans) ın hediyeleşmesi ve Hollandalı askerlerin eğlencesi….bu video kesinlikle sonuna kadar izlenmeli… 

DAHA 19 YAŞINDA, DÜŞLERİNDE ÖZGÜR DÜNYA…
geçtiğimiz yaz aylarından bu yana, Türkiye için herşey o kadar hızlı ve o kadar şuursuz ki, hangi yazı tarif edebilir, hangi resim anlatabilir… şaşkınlık içinde yaşıyor ve artık hiç değilse utanmamız gereken hiçbirşeye şaşırmıyoruz…insanlar ölmüş, ölsün; insanlar tekmelenmiş, tekmelensin; insanlar kandırılmış, kandırılsın…ne var ki bunlarda der olduk?
ama en azından birini unutmayalım, unutturmayalım… Türkiye de 19 yaşında bir genç dövülerek öldürüldü…ne yapmış olabilir ki bu nefret, şiddet; düşlerinin, 19 yaşının sonu oldu…ne yapmıştır ki, ne…UNUTMAYACAĞIZ
Cumhuriyetine sahip çık
bugün sen oy kullanabiliyorsan eğer,
gelecekte birşeyleri değiştirmek istediğinde iradeni kullanabileceğinden eminsen eğer,
çocuklarının, fikirlerini özgürce söyleyebilmesini istiyorsan eğer,
bunun tek teminatı Cumhuriyettir ve sadece Cumhuriyet özgürlüktür…
can ile kan ile kurtarılmış bu vatanı, sadece oyların ile koruyabilirsin…
birilerinin sana ne yapacağını söyleyeceği günler çok uzak değil,
birilerinin istediği gibi yaşamaya zorlanacağın günlerde,
birileri tarafından suçlanmaya başladın bile,
birileri tarafından bölündün,
birileri tarafından soyuluyorsun…
Bülent Ecevit
dağa taşa adını yazanlar makarna ile kömür alamadı…
bir evi vardı birde kitaplarla dolu evi…
çayıda şekersiz içerdi….
zevkten değil, yokluk zamanı alışkanlıktan…
erika marka daktilosu vardı, eniştesinden hediye…
sıraya girerdi…
gömleğini kendi parasıyla alırdı, sponsoruz…
başbakanken simit yerdi zaman zaman…
şiirde yazardı,
milleti gaza getirmek için değil, sükuneti için….
ceketi ile gelmişti, ceketi ile gitti…
Türkiyede bir zamanlar, bir başbakan vardı, kendi ve kendi yandaşları için değil, sadece kendi halkı için çalıştı…